Kayıtlar

Film Zamanı

Resim
 Merhabalar sevgili okur ailem. Uzun zamandır uğrayamadığım buraya güzel bir film ile geldim. Bugün sizlere, geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız kar fırtınasında izlemiş olduğum ve hali hazırda tekrar gündemimizde böyle bir uyarı ile karşı karşıya iken evlerinizde keyifli vakit geçireceğiniz bir film önerisinde bulunacağım.  📍Snowpiercer  (Kar Küreyici), kısaca anlatmak gerekirse bir buzul çağının gelmesiyle hayatta kalabilen son insanların binmiş olduğu sonsuzluk treni. Evet bir tren Dünya üzerinde halka şeklinde dönmesini sağlayacak bir ray sistemi ve durmaksızın ilerleyen bir tren. Günümüz yaşantısı gibi her kesimden insanın olduğunu, liderlerinin tek bir ağızdan (makinist) yönetildiğine şahitlik ediyoruz. Tabiri caizse Hz. Nuh(as)'un gemisi gibi düzenlenen, tek farkının hiç bir zaman durmasına izin verilmeden devam eden yaşam mücadelesi denilebilir.  Filmde en çok etkilendiğim noktalardan biri, trenin en arka kısımlarında hiç bir vasfı olmayan olsa dahi sadece çıkarl

Şehirlerden Efsaneler - 2

Resim
📍 Nemrut Dağı Efsanesi 🍃  Ülkemizde  Adıyaman  ilinin  Kahta  ilçesinde bulunan  Nemrut Dağı , gerek konumu gerek üzerinde bulunan heykellerden dolayı çokça bilinen bir yapıt olmuştur. Nemrut kelime olarak acımaz , sert ve yüzü gülmez anlamlarını taşıyor. Efsaneye göre ise Nemrut Dağı ismini, Hz. İbrahim’i ateşe attıran Nemrut isimli Babil hükümdarından alıyor. Hakkında çeşitli söylentiler olan bu dağın en somut hikâyesi ise Kommagene Uygarlığı’na dayanıyor. Dağdaki eserler Kommagene Krallığı’nın kültürel tabiatına dair birçok ipucu veriyor aslında. Bir tür anıt mezarı donatmak için dikilen heykeller dünyanın antik zamanlardaki iki karşıt kutbunu özetler nitelikte. Bir yanda Yunan ve Roma tanrılarını anlatan eserler diğer yandaysa kadim Doğu geleneklerinin iz düşümünü görmek mümkün.  Tabi günümüzde daha turistik bir yer olmasının en büyük nedenlerinden biri de güneşin doğuşu ve batışını en muhteşem şekilde görebilmemizi sağlayan konumudur. 1987 yılında UNE

Bakış Açısı

Resim
 Bir cisme bakarken ne görüyorsunuz? O cismin son hali (yapılmış hali) mi? Yoksa içindeki her bir ayrı maddenin birleşerek oluşturduğu bir bütünü mü? Olaylara - olgulara bakış açınız nasıl? Kalemle bir şeyler karalarken merakdan ötürü bir düşünceye değinmek istedim. 📍 Farklı Açıdan Bakmak   Size en son izlediğim bir filmden alıntılar, ve farklı açıdan bakmamı tekrardan hatırlatan bir kaç kesit sunmak istiyorum.  Muhtemelen  çoğumuzun izlemiş olduğu, en azından ismini bildiğini düşünüyorum.  "7.Koğuştaki Mucize ." Bu filmin ne kadar duygusal olduğunu, dönemin ne şartlarda zorluklar içinde yaşandığını, ya da yaşanılanların ne kadar acımasızca olduğundan çok filmde geçen iki sahneden bahsetmek istiyorum.  İzleyenlerin rahatlıkla hatırlayacağı, filmin başlarında geçen bir sahnede kahramanlarımız çimlere uzanmış, gökyüzüne baktığını görüyoruz. Uzanırken kendi aralarında eğlendikleri, hatta ufak bi oyun haline getirdikleri oyunu oynuyorlar. Gördükleri bulutları farkl

Bebek Yüzlü Katil- Ted Bundy

Resim
 Asıl adı Theodore Robert Bundy olan Ted Bundy, dünyanın bilinen ilk seri katilidir. Başka bir ifadeyle, seri katil tanımı onunla doğmuştur. Ted Bundy sadece seri katil olarak bilinmez. Ayrıca tecavüzcü olarak da bilinir.  24 Kasım 1946 yılında doğan Ted, babasının kimliğinin belirli olmamasından annesi ile dedesinde Philadelphia'da 9 yıl kalmıştır. Annesi Elanor, o dönemde sekreterlik yapıyordur. Bundy için çevreden gelecek sosyal baskıdan kurtulması, ailesi için önemli bir konu olduğundan, çevrelerine Ted'in evlatlık olduğunu söylemişlerdir. Lise çağlarına kadar da kendini evlatlık sana Bundy çocukluğunda şiddette meyilli, ruh sağlığı bozuk bir dönem geçirmiştir.   Daha sonraları Ted ve annesi Washington'da kuzenlerinin yanına taşınırlar. Burada annesi Eleanor kısa süre sonra bir kilisenin sosyal organizasyonunda tanıştığı hastane aşçısı Johnny Culpepper Bundy ile evlenir.   Ted bu dönemlerde yerel bir Metodist kilisede çalışır, aynı zamand

Düşünce Gücü

 Merhaba sevgili okur arkadaşlar, bir çoğumuz okuduğumuz kitaplardan etkilenir, "vay be ne güzel yazmış," "çok güzel şiir," gibi kelimeler kullanmışızdır. Evet gerçekten düşünce ve fikir olarak çok farklı bir zihinlere sahip insanlar. Çok değerli ve kıymetliler, gerek Türk edebiyatı gerekse Dünya edebiyatı için. Ama şuna çok dikkat çekmek isterim, her okur, her birey, kendi düşünce yapısına göre şekil verebilir okuduklarına. Belkide bu yüzden bize çok güzel geliyor okuduklarımız. Yada bize güzel gelen cümleler kalıyor sadece aklımızda. Sahi diğer cümleler neden hiç yer etmiyor zihnimizde? Bizler nasıl bu şekilde düşünüyoruz?  Duygu ve durumumuza göre şekil veriyoruz aslında okuduklarımıza, misal olarak çok sevdiğim bir şair olan Atillâ İlhan' ın şiir dizlerinde;   "Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin …"  Dizelerinde şair, bizlere sevdiğimiz insanla ayrıld

Okuduklarımdan Notlar-1

Resim
                                 HOMO DEUS🍃  Hepimizin "Homo Sapiens(Düşünen İnsan)" yazarı olarak bildiğimiz, tanıdığımız Yuval Noah Harari tarafından yazılan ikinci kitabı olarak da nitelendirilen "Homo Deus(İnsandan Tanrıya)" kitabından notlar paylaşmak istiyorum.   'Deus' kelimesi  Lâtince 'Tanrı' ve Yunanca da 'kutsal' anlamlarını taşıyan ve içeriğiyle de tanrının varlığını sorgulayan bir yapısı var.  Üç kısımdan oluşan Homo Deus kitabı Sapiens'in yaşamını anlatıyor. Günümüzde yaşayan bir insanın doğum, yaşam, ve ölümünü anlatır gibi genel olarak anlatıyor.  📍 Birinci Kısım:   "Homo Sapiens Dünyayı Fethediyor "   Antroposen  ve İnsanın Alametifarikası alt başlıkları ile insanlığın başlangıç dönemini anlatmıştır.  Antroposen kısmında insanoğlunun dünyaya olan etkisinin en üst düzeye çıktığı Sanayi Devrimi'nden bugüne olan süreci bir nev-i  İnsan Çağı da denen bölümü anlatmaktadır.  İns

Kendi Kulağını Kesen Adam

Resim
📍 VİNCENT VAN GOGH 🍃  30 Mart 1853 yılında dünyaya gelen Vincent Van Gogh  çocukluk yıllarında çok sessiz bir yaşam sürmüştür. Gençliğinde sanat simsarlığı yapan Vincent, Londra’ya gönderilince bunalıma girmiştir. Bu dönemde dine yönelmiş, Belçika’nın güneyinde “Protestant misyoner” olarak çalışmıştır. Sağlığı bozulunca ebevnlerinin yanına dönmüş ve 1881 yılında resim yapmaya başlamıştır. Resim yapmaya kardeşi Theo ısrarıyla başlayan Vincent malzemelerini kardeşinin göndermiş olduğu maddi yardımla karşılamaktardır. Bu durumu kabullenmeyen Vincent yaptığı resimleri bi nevi para karşılığı Thao’ya göndermiştir.  1882’de amcasının Lahey’de ayarlamış olduğu şehrin 12  manzarasının resmedilişi Vincent’in perspektif tekniğini geliştirmiştir. 1883-1885 yılları arasında köylüleri konu aldığı resimler yapan Vincent Londra’da gezmiş olduğu bir müzede kendisi gibi köylü resimleri konu edinen François Millet ve  Jules Breton’dan çok etkilenmişti.  Resim yaptığı ilk 6 yılında kendinini b