Şehirlerden Efsaneler - 2



📍Nemrut Dağı Efsanesi 🍃

 Ülkemizde Adıyaman ilinin Kahta ilçesinde bulunan Nemrut Dağı, gerek konumu gerek üzerinde bulunan heykellerden dolayı çokça bilinen bir yapıt olmuştur. Nemrut kelime olarak acımaz, sert ve yüzü gülmez anlamlarını taşıyor. Efsaneye göre ise Nemrut Dağı ismini, Hz. İbrahim’i ateşe attıran Nemrut isimli Babil hükümdarından alıyor. Hakkında çeşitli söylentiler olan bu dağın en somut hikâyesi ise Kommagene Uygarlığı’na dayanıyor. Dağdaki eserler Kommagene Krallığı’nın kültürel tabiatına dair birçok ipucu veriyor aslında. Bir tür anıt mezarı donatmak için dikilen heykeller dünyanın antik zamanlardaki iki karşıt kutbunu özetler nitelikte. Bir yanda Yunan ve Roma tanrılarını anlatan eserler diğer yandaysa kadim Doğu geleneklerinin iz düşümünü görmek mümkün.

 Tabi günümüzde daha turistik bir yer olmasının en büyük nedenlerinden biri de güneşin doğuşu ve batışını en muhteşem şekilde görebilmemizi sağlayan konumudur. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası'na giren ve Dünya'nın sekizinci harikası olarak nitelendirilen Nemrut Harabeleri 1988 yılında Nemrut Dağı Milli Parkı ile korumaya alınmıştır.

 Günümüzde her ne kadar göze hoş gelen bir coğrafyası olsa da Nemrut Dağı aslında volkanik bir dağ olmasıyla da bilinir. 2935 metre yüksekliğinde bu volkanik dağ zirvesinde, çapı 6 km'yi bulan ve dik yamaçlar ile çevrili daire şekilli bir kaldera bulunur. Jeolojik kayıtlara göre Nemrut volkanından son lav çıkışları 1441, 1597 ve 1692 yıllarında yaşanmıştır. 1441 yılında, halk arasında "Kantaşı Mevkii" olarak anılmıştır.

 Tepesinde bir çok heykeller bulunan Nemrut Dağı heykelleri Helenistik, Pers sanatı ve Kommagene ülkesinin özgün sanatı harmanlanarak yontulmuştur. Bu anlamda Nemrut Dağı'na "batı ve doğu uygarlığının köprüsü" denebilir. Nemrut Dağı'nı gizemli yapan detaylardan bir tanesi burada keşfedilmemiş pek çok tünelin hatta kayıp mezarın bulunması. Dağın efsaneleri, Hristiyanlığın burada başladığından İsa’nın doğumuna ve hatta Noel’in yanlış tarihlerde kutlanmasına kadar farklı noktalara uzanıyor. 

 Ancak, genel olarak herkesin çevresinde birleştiği fikir şu; kral, yeni bir din kurmayı planlıyor ve böylece Persler ile Yunanlıların dinini birleştirmek istiyor. Bu yeni dinin merkezini de Nemrut Dağı yapmak isterken aynı zamanda tüm dünyaya hükmetmeyi ve ölümsüzlüğe ulaşmayı amaçlıyor. Kral Antiochos’un yaptığı bu kutsal alanda pek çok teras bulunuyor ve her biri kutsal kabul ediliyor. Teraslarda yer alan tanrı heykelleri ise doğu ve batı tanrılarından oluşuyor. Hem Persçe hem de Yunanca isimlendirilen bu heykeller, kralın iki kültürü birleştirme gayesini kanıtlıyor.

 Nemrut Dağı'nda yer alan heykellerde ki kralların isimleri ise şöyledir;

📌Kral Antiokhus (Theos), Herakles (Ares-Artagnes,
📌Zeus (Oromasdes),
📌Fortuna (Kommagene tanrıçası)
📌Apollo (Mithras)


 Fakat Nemrut Dağı'nı yaptıran kral 1. Antiochus’un mezarı Nemrut Dağı'nda olduğu bilinmesine rağmen günümüz teknolojileriyle dahi yeri tespit edilememiştir. 

Şüphesiz ki gün doğumu ve batımını seyir edebileceğiniz en güzel yer olan Nemrut Dağı tepesinde, ziyarete gelen misafirlere kralın bir de mesajı da vardır. 

 "İşte gördüğün gibi tanrılara gerçekten layık olan heykelleri ben diktirdim, Zeus, Apollo, Ares'in heykellerini ve her şeyi besleyen Kommagene'nin heykeli aynı taştan yapılmış ve aynı tahta oturarak duaları işiten tanrıların yanına kendi heykelimi de kondurdum ve sen kardeşim buraya gelip bana dua edersen seni duyacağımı unutma" 

📍Efsaneye göre;

 Nemrut Dağı’nda yaşayan bir kral varmış. İnsanlar o dönemde bin yaşına kadar yaşarlarmış. Bin yaşına kadar yaşayan kralın beş yüz yaşında bir oğlu varmış.

 Kralın hayatı boyunca en fazla düşkün olduğu varlığı, tek oğluymuş. Kralın oğlu oyun oynamak için indiği Van Gölü kıyısında göle düşer ve boğulur. Bunu duyan kral çok üzülür. O kadar çok üzülür ki, yataklara düşer, hasta olur. Hastalığına bir türlü çare bulunmaz. Ölüm döşeğinde olan kral bir gün hasta yatağından kalkar, yüzünü Nemrut Dağı’na dönerek:

“Benim oğlum yaşı beş yüz yaş
  Hele ham tıraş
  Bilseydim dünyada ölüm var
  Koymazdım taş üstünde baş.
” diyerek haykırır.

 Kralın bu haykırışı dağın taşlarında yankı bulur ve çoğalarak geri döner. Kral bu olanlara daha fazla dayanamaz ve ölür.

 Volkanik bir dağ olan Nemrut Dağı bu ayrılığa daha fazla dayanamaz ve üzüntüsünden patlar. Bu patlama Nemrut Dağı’nın son patlamasıdır. O günden sonra bir daha faaliyete geçmeyen dağın, kralın ve oğlunun yasını tuttuğuna inanılıyor.


📍(İnstagram: @onuramadeli)

📌(Kaynakça:
https://www.kulturportali.gov.tr
tr.m.wikipedia.org
www.hisglobal.com.tr )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendi Kulağını Kesen Adam

Şehirlerden Efsaneler -1

Film Zamanı